Şarap Serap / POEM
Abu Kammaş plajlarında yürüdüm
Yalınayak geçilmez Sahra dediler
fakat önce Cebel Nafusa'ya tırmandım.
Çalıların ardında aradığım Musa'nın
çağırdığı değildi, çöle vardım.
Sahra'nın mavi insanlarıyla tanışıp
ettim hasbihal ve nihayet Kazablanka'da uyandım. Önümde Atlas, havada hilal.
Ya Atlas'a dalıp güneşin batışına varacaktım ya da Alboran denizinden yurduma akacaktım, caydım.
Kazablanka'dan Marakeş'e yürüdüm
Önümde heybetli Atlas Dağları.
Yürüdükçe susadım; susadıkça yalvardım. Seraplar gördüm yakut sularına uzandım. Bizim oraların asması, bağı bu yakutun yurdu bucağı. Yahut serap görmektesin dedim, içimde koşarken yılkı atları.
Bir müddet sonra uyandım.
Ikaryos'un evinde kucağımda Stafilos var.
Kızıl gözyaşlarıyla sulanıyor üzüm bağları.
Ellerimden tutan o evin damadı Diyonisos'tan mı gebe kaldım da doğurdum bu ağlak sabiyi. "hayır" dedi Tanrı ve sonra; "Şaraptan!"
Elbette deyip doğruldum duvardaki haritaya baktığım koltuktan.
Yalınayak geçilmez Sahra dediler
fakat önce Cebel Nafusa'ya tırmandım.
Çalıların ardında aradığım Musa'nın
çağırdığı değildi, çöle vardım.
Sahra'nın mavi insanlarıyla tanışıp
ettim hasbihal ve nihayet Kazablanka'da uyandım. Önümde Atlas, havada hilal.
Ya Atlas'a dalıp güneşin batışına varacaktım ya da Alboran denizinden yurduma akacaktım, caydım.
Kazablanka'dan Marakeş'e yürüdüm
Önümde heybetli Atlas Dağları.
Yürüdükçe susadım; susadıkça yalvardım. Seraplar gördüm yakut sularına uzandım. Bizim oraların asması, bağı bu yakutun yurdu bucağı. Yahut serap görmektesin dedim, içimde koşarken yılkı atları.
Bir müddet sonra uyandım.
Ikaryos'un evinde kucağımda Stafilos var.
Kızıl gözyaşlarıyla sulanıyor üzüm bağları.
Ellerimden tutan o evin damadı Diyonisos'tan mı gebe kaldım da doğurdum bu ağlak sabiyi. "hayır" dedi Tanrı ve sonra; "Şaraptan!"
Elbette deyip doğruldum duvardaki haritaya baktığım koltuktan.
Yorumlar
Yorum Gönder