Meksika Bar / POEM
Yeşil zümrüt rengi
eski roma saraylarının balkon zemini
Osmanlıdan bir hamam seramiği gibi
hep temiz, hep parlak, ne güzel bir renk.
Oturduğum masa da bu taştan,
akşam yemeklerimi yerim burada, güzel bir bar.
Neredeyse her gün dirseklerim üstünde
O seramikle kaplandım ben de sanki gün be gün
Yeşil güzel serin.
Bir şey sipariş vermesem de.
O masa sanki içkim, yemeğim, karşımda sohbetim.
Tek otururum, kimsem yok, tahammülsüzlükten.
Şu müzik çalan rumba salsa neyse
içimde neşe ve hüzün ve gözümde yüzün
uzaklardasın. Uzağındayım da kendimin.
Meksika Bar, kafamda Filistin şarkısı,
dudağımda hala nemi öpüşünün.
Şu çalan şarkı
Şu yeşil masa
Şu dertsiz insanlara ne güzel yuva bu bar.
Tek dert o arsız kedinin çıkmaması
masanın altında dursun dert değil dedim,
yine de ben rahatsız olurum diye endişeden öldüler.
Ne güzel dert. Sanki sadece bu.
Bir de sürekli elinde süpürgeli bir çocuk
bir o çalışıyor gibi.
Ben sür dağlara dinledim kulaklıkla.
Çok sarmadı beni çalan neyse baçata ya da rumba.
Yorumlar
Yorum Gönder