İstanbul Baladı / POEM
İslenmiş duvarları, Pera'nın soluk
pembe apartmanlarının, sabah pusundan.
Marmara'dan esen yel buram buram kan
kokuyor.
Oltalar sallanıyorken Galata köprüsünden
Cellat urganından bitap boyunları mor şehzadeler
Selama duruyor.
M1 denizaltısından mı kaldı bilinmez
Demir koktu bir kaç sene İstanbul'un suyu
Suya karışan katrandan balıkçıların iflahı kurudu
Palamutlardan bile anlaşılıyordu İstanbul'un durumu.
Sonrasında bir kaç huzurlu on yıl
Yangınları, yoksulluğu, eylülleri saymazsan
Tarlabaşında oturmuyor artık
Rum, Seferad, Levanten ve bizim komşu Hakobyan
Boyanmış kepenkleri, Karaköy'ün dükkanları
At meydanından sonra infaz makamı;
Bomboş betonarme Taksim savanası.
Ve hala neşesi yok caddelerin
Gelesi yok kruvaziyerlerin
Gülhane'de sevişesi yok gençlerin
En kötüsü de o ya, derdi çok İstanbul'un.
pembe apartmanlarının, sabah pusundan.
Marmara'dan esen yel buram buram kan
kokuyor.
Oltalar sallanıyorken Galata köprüsünden
Cellat urganından bitap boyunları mor şehzadeler
Selama duruyor.
M1 denizaltısından mı kaldı bilinmez
Demir koktu bir kaç sene İstanbul'un suyu
Suya karışan katrandan balıkçıların iflahı kurudu
Palamutlardan bile anlaşılıyordu İstanbul'un durumu.
Sonrasında bir kaç huzurlu on yıl
Yangınları, yoksulluğu, eylülleri saymazsan
Tarlabaşında oturmuyor artık
Rum, Seferad, Levanten ve bizim komşu Hakobyan
Boyanmış kepenkleri, Karaköy'ün dükkanları
At meydanından sonra infaz makamı;
Bomboş betonarme Taksim savanası.
Ve hala neşesi yok caddelerin
Gelesi yok kruvaziyerlerin
Gülhane'de sevişesi yok gençlerin
En kötüsü de o ya, derdi çok İstanbul'un.
Yorumlar
Yorum Gönder