Mutfak Çekmecesi Krallığı / POEM

Önce bir iki uzun kolları
elastik ananaslar sardı çevremi,
sonra iki bir kısa bacakları
sosis köpekler uçtu tepemde.
Çatallarla bıçakların oturduğu bir masada çırılçıplak,
dostlarımın idrar ve kanlarıyla marine edilmiş bir halde
buldum kendimi Mutfak Çekmecesi Krallığında.
Tadım nasıl? diye sordum bana bakan morbit obez çatala
Ah ah, dedi. Bunun yüzü var anne!
Nasıl yiyeceğim bunu! mızmızlandı masanın tek kızı.
Sonra ÇAAT!
Dört ağızlı paslanmaz çelikten anaları deşti karnımı.
Bıçak Baban her gün çalışıp didiniyor sen yüzü var diyorsun!
Aaaah inliyorum, fena suyum aktı, ağızlarında şapır şupur yeniliyorum.
Bıçak Baba denen hödük herif hayalarımı ayırıyor bedenimden,
Laaan şerefsiz! diye hönkürüyorum.
Anne bu konuşuyor sanki! diyor obez kız.
Hayaların paslanmayı önlediğini söyleyip
zorla yediriyor karısına kızına.
Bir güzel sarılıp artan derimden kalma streç filmle kaldırılıyorum dolaba,
Soğuk burası off pırr!
Birader bi sus ya! diyor mahalleden Muharrem Abi, yan tencerenin içinde.
Yenmedin mi abi kokuyorsun?
Sonra kapak açılıyor dört ağızlı paslanmaz çelikten anaları
hüpletiyor beni.

Yorumlar

En çok okunanlar