Misafir Sofrası / POEM
Zamanımız yoktu hiçbir şey için.
Anlamsız gürültü doyurdu karnımızı
yemekten ziyafete koşarken.
Nefes almaksızın yedim
çünkü korkardım
söyleyecek bir şeyim olur diye.
Misafir olarak davet edildiğim masalarda
işler değişince servis edildim.
Herkesin tadımlık aldığı meclislerdeyse
ana yemektim.
Eksiklerini topla
ve kalk bu sofradan.
Masanın ortasındaki boşluktan
kaç kendi bildiğine.
Umduğunla yetinirken,
bulduğunu sindirme.
Ha,
tıkanırsan eğer kalkamadan,
varırsan baygınlığın son noktasına,
aldanırsan geldiği gibi gideceğine,
bil ki
nezaketin şevkatli eli
bir parmak kadar uzağında.
İşte şimdi doymuş olmalıyım.
Acı bir tat ve ekşi bir koku
evet evet, vardım!
Doğrulduğum gibi soframı kuracak
ve kendimi davet edeceğim.
Taş gibi ekmek
dişlerimi ufalarken
doyduğumu hissedeceğim.
Yorumlar
Yorum Gönder