Tortudan Mikro Kurgular 2

Kızıl, sanki kendinden ışıklı bir gölün ortasındaydı. Hiçbir çaba sarf etmeden belden yukarısı gölün üstünde duruyordu. Bacakları var mıydı, gördüğüm kişi bir insan mıydı hatırlamıyorum. Gecenin karanlığını bir miktar delen dolunay, kendinden ışıklı kızıl gölün ortasında mıhlanmış gibi duran bedeni aydınlatıyordu sanki bir tek. Bembeyazdı, en az göl kadar parlıyordu. Onu nereden izliyordum bilmiyorum. Saat yönünde durmadan yer değiştiriyordum. Bir an oluyordu ki birden tersine, gittikçe hızlanarak adeta dönüyordum. Göl daire şeklindeydi. Pergel ile çizilmiş gibi kusursuzdu. Aralık rüzgarlarına rağmen tek bir dalgalanma yoktu yüzeyinde. Dönüyordum gitgide hızlanarak. Görüşüm netti. Belden yukarısı görünen bedeni hala görebiliyordum. Gölün etrafında döndükçe göl küçülüyor gibi hissediyordum. Çünkü bedene yaklaşıyordum. Tuvalete gitmek için kalkmıştım yatağımdan. Tuvalete gitmeden mutfağa yöneldim. Sonra dış kapıyı görünce evden atmak istedim kendimi. Arabam da yok, gece vakti metro da. Peki bu göle nasıl geldim. Tuvalete diye kalkıp tuvalete girdim de hala orada mıydım? Dönüyordum, artık o kadar hızlanmıştım ki gölün ortasındaki bedenin hem önünü hem de arkasını aynı anda görüyordum. Otobanda giden arabaların jantlarının döndüğünü görememek gibi. Hızla yanından geçtiğimiz ağaçları sayamamak gibi. Tuvalete gitmiştim. Ayna karşısındaydım. Çenemde belirginleşen beyazlamış sakallarıma bakıyordum. Çökük gözlerimin nasıl eskisi kadar sağlıklı görüneceğini düşünüyordum. Göl nereden çıktı ama oradaydım işte. Döne döne bedene o kadar yaklaşmıştım ki bembeyaz teninin altındaki mavi yeşil damarları görebiliyordum. O damarlardan kan akmadığına emindim. O kadar yaklaşmıştım ki gözlerinin kanlanmış damarlarıyla aramda bir karış vardı. Daha fazla hızlanamazdım herhalde. Biraz daha yaklaşırsam o bedenin içinden geçecektim. Büyük bir hengame koptu, bedene çarptım.


 Buz gibi fayansın üzerinde müthiş bir acıyla kıvranıyordum. Kalkmak istedim, bacaklarım kemiksiz gibiydi. Hareket edemedim. Bacaklarımı hissedemiyordum. Mutfaktan aldığım bıçakla gözlerimi yuvalarından çıkardığım için çok fazla kan kaybediyordum. Titreyerek doğrulmaya çalıştım yine, kalkamadım. Kendimi nereden görüyordum bilmiyorum. Her tarafım yapış yapış kanla kaplıydı. Kusacak gibiydim. Başım dönüyordu.

Uyandım. İdrar torbam patlayacak gibi. Acilen tuvalete gitmeliyim.

Yorumlar

En çok okunanlar