Tortu'dan Mikro Kurgular 3
Çağırdığı asansörü beklerken gözü telefonunun ekranındaydı. Kapsama alanı dışına çıkmadan bir an önce duymak istediği mesaj gelsin ve hemencecik bir cevap göndererek müteşekkir olduğunu belirtsin ki bugün düşüneceği her şeyi halletmiş olsun istiyordu.
Ancak öyle olmadı. Asansör yirmi birinci kata gelmişti. Elini asansörün kapı koluna attı ve tereddüt etmeden birden geri çekti. Loş bina lambasından dolayı asansör kapı kolundan eline yapışan şey neydi diye elini iyice gözlerine yaklaştırdı. Vıcık vıcık bir dokusu vardı. Önce, şimdiki gençlerin müptelası olduğu kıvamlı inorganik oyuncaklardan biri sandı fakat elinde olan şey insanın kendisine ait bir organın bütünlüğünü yitirmiş haliydi. Öyle düşündü. Beyni dağılmış bir maktülün kayıp bir parçası mıydı? Bilemedi. Ellerini yıkamak için eve geri döndü. Lavabo çukuruna yapışan o şeyin ne olduğunu anlamak için iyice yaklaştı, uzun uzun bakındı ama bir sonuca ulaşamadı. Temizlendi ve kapısını kilitleyerek asansöre yöneldi. Küçük ekranda asansörün on dokuzuncu katta olduğu ve servis dışı olduğu bilgisi okunuyordu. Büyük ihtimalle ya birisi asansörde kalmıştı ya da asansörden inen kişi kapısını açık bırakmıştı. Söylenerek on dokuzuncu kata doğru hızla istikamet aldı. Bu binaya taşındığından beri ilk kez merdivenleri görmüştü. Kimsenin kullanmadığı bir kısım olmasına rağmen özenle temizlenmiş ve iyi dekore edilmiş olduğunu düşünürken on yedinci kata kadar inmişti. Ne olduysa unuttu gitti. Nihayet on dokuzuncu kattaydı.
..
Asansörün kapısı tahmin ettiği gibi ardına kadar açık bırakılmıştı. Asansöre binecekken içeride bir yığın et olduğunu fark etti. Et değildi sanki birçok insanın derisi olmayan deforme kadavralarıydı. Yoğun kokuya aldırış etmeden bindi ve sıfırı tuşladı. Güvenlik kapısı kapandı. Kapı açıldı. Zemin katta olması gerekirken yirmi birinci kata çıkmışlardı. Birisi mi bastı diye düşünerek asansörden indi. Etrafa bakındı. O sırada aklına beklediği mesaj geldi, telefonuna baktı fakat hiç bir mesaj gelmemişti. Lamba söndü. Asansörün sağ tarafından gelen sarı loş ışık binanın karanlığını yumuşatıyordu. Gelen ışık kendi dairesinin yarım açık kapısından sızıyordu. Tedirgin oldu. Oysaki kapıyı kilitlemişti. Kim var içeride! diye bağırıp büyük bir korku içerisinde içeriye girdi. Bütün odalara bakındı. Kimse yoktu. Hiç bir şeye dokunulmamıştı. Kedisi Apollon kanepede uyuyordu. Her şey yolunda gibi görünüyordu.
..
Saçına başına bakınmak için banyoya gitti. Lavabo çukurunda, biraz evvel asansör kapısından eline bulaşan şeyi gördü. Orayı her zaman temiz tutardı. Ovalamasa bile en azından su tutmuş olması gerekirdi. Şaşırdı. Aynaya baktığında çok daha büyük bir şok geçirdi.
..
Kafası yoktu.
..
Koşar adım evden çıktı asansöre doğru yöneldi. Asansörün kapısı önünde can çekişen bedenini görünce yere yığılıp kaldı. Görme yetisini kaybetti. Işığı seçebiliyordu. Birisi tarafından asansöre çekildi. Soğuk zemini hissedebiliyordu. Bağırıyordu fakat sesi çıkmıyordu. Biraz sonra bir ses duyuldu. On dokuzuncu kattasınız, iyi günler.
..
Görme yetisini tekrar kazandı. Bir yığın gibi yerdeydi. Doğrulamıyordu. Her tarafı sızım sızım sızlıyordu. Asansör kapısı açıktı. Bağırabilse birisi duyabilirdi. Yardım edebilirdi fakat olmadı. Bir iki dakika sonra koridorun ışığı yandı. Birisi yavaşça asansöre doğru yürüyordu. Nihayet yardım geldi diye düşündü. Gelen kendisiydi.
..
Bakıştılar.
..
Ayakta duran kendisi yirmi birinci katı tuşladı. Asansorden inip kendi dairesinin kapısının önüne geldi. Bir iki dakika sonra kapı açıldı. Elinde telefonla asansöre yönelen de kendisiydi. Sürekli telefonuna bakıyordu. Bir mesaj için inanılmaz heyecanlıydı.
..
Silah patladı.
..
Yerdeki cesedini kaldırıp asansöre yerleştirdi. On dokuzuncu kata indirip kapıyı açık bırakıp merdivenlerden yirmi birinci kata çıktı. Evine girdi. Evinden çıktı.
..
Çağırdığı asansörü beklerken gözü telefonunun ekranındaydı. Kapsama alanı dışına çıkmadan bir an önce duymak istediği mesaj gelsin ve hemencecik bir cevap göndererek müteşekkir olduğunu belirtsin ki bugün düşüneceği her şeyi halletmiş olsun istiyordu.
Ancak öyle olmadı. Asansör yirmi birinci kata gelmişti. Elini asansörün kapı koluna attı ve tereddüt etmeden birden geri çekti. Mesaj gelmişti. Hemen açtı ve yüksek sesle okumaya başladı.
"Sonu 1921 ile biten kredi kartınız kullanıma açılmıştır. Limitinizi belirlemek için müşteri temsilcimizi arayabilirsiniz."
Yorumlar
Yorum Gönder