istiğfar ve istifra /POEM
Kendine sağır, içine dilsiz,
ruhuna kör bir şey.
Ne beyaz ne de kara
toprak rengi, mor derisi paramparça
kentin ulu meydanında yatıyor, kim ola ki?
Biri mi ki kim ola?
Gelen geçen fevkalâde kimseler
tiksinirek bakıyor bana.
Hoşnutsuzluk ve iğrenme sese bürünüyor.
Kim ola ki? Kim ola?
Çınlıyor bir ilahi gibi tekrar ve tekrar
o ses etrafımda döndükçe
etimi kesiyor. Parçalara ayrılıp ayrılıp
her çarpışmada utanılacak bir halde
peydahlanıyorum. Baba!
Göz çukurlarım her kasıldığında
kentin o ak pak ulu meydanına
larvalar fışkırtıyor şimdi.
Güneş batarken, yüzü al mor toprak bana bakıyor
istiğfar ve istifra ederek yüce eşraf
Yüzüm var demek ki ya kurbağalara ne demeli?
Canım hiç yanmaz mı? Baba!
Yorumlar
Yorum Gönder