Tortu'dan Mikro Kurgular - 1
Kırmızı arabanın içinde bize doğru yaklaşan devasa boynuzları olan geyiği izliyordum. Yaklaştıkça kısa tüylerinin rüzgarda nasıl dalgalandığını görebiliyordum. Burun deliklerinden çıkan kırmızı mor duman da neyin nesiydi? Geyik yaklaştıkça arabanın içi nereden geldiğini bilmediğim leş kokusuyla dolup dolup arka camdan çıkıyordu. Daha evvel bilmediğim bir histi bu. Deli gibi titrerken bir yandan da inanılmaz sakindim. Sakin miydim? Daha ziyade donuk gibiydim. Geyik yaklaştıkça bedenim peyderpey saydamlaşıyordu. Nihayet tamamen yok oldum ama gözüm illaki o arabanın içinde bir yerde olmalıydı çünkü geyiği arabanın içinden izliyordum. Yan koltukta bir pompalı tüfek belirdi. Kontrol edemediğim elimle tüfeği kavradım. Geyik hızlanmaya başladı. Nefesim yetmiyordu, geyik koşuyordu. Leş kokusundan baygınlık geçirmek üzereydim, titriyordum. Burnunun ıslaklığını bile görebiliyordum, neredeyse arabanın içinden geçecekti durmuyordu. Arabaya yaklaştıkça hızlanıyordu, hızlandıkça arabaya ulaşamıyordu daha da hızlanıyordu. Pompalının namlusunu çeneme yasladım birkaç saniye içinde cesaretimi toplayıp tetiğe bastım. Hala görebiliyordum. Geyiğin kafası dağılmıştı. Can çekişen bedeni yerde debeleniyorken karnının yarıldığını gördüm. Taktığım yüzüğün aynısını takan bir el çıktı karnından. Çıkan kol benim koluma benziyordu. Yavaş yavaş kurtardı bedenini içeriden. Her tarafı kan içindeydi. Arabaya doğru yöneldi. Kapısını açtı. Oturduğum koltuğa oturdu. Transparan bedenimin üstüne. Uyandım.
Yorumlar
Yorum Gönder